Gezi Parkı olaylarında göstericilere pala ile saldıran ve 'Palalı Sabri' lakabıyla tanınan firari Sabri Çelebi'nin, kurduğu suç örgütüyle yabancı uyruklu kadınları gece kulüplerinde çalıştırdığı ve fuhşa zorladığı iddiasıyla açılan davanın görülmesine devam edildi.
İstanbul 21.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada celse arası hakkındaki yakalama kararı kaldırılan ve ifade vermeye gelen tutuksuz sanıklar Sabri Çelebi hazır bulundu. Duruşmada tutuksuz sanıklar Kenan Toprak, Engin Aytekin, Hüseyin Çelebi, Mahmut İlter, Mehmet Şirin Ateş ve sanıkların avukatları da hazır bulundu. Duruşmada sanık Çelebi, ekleyeceği bir şeyin olmadığını söyleyerek mahkemeden beraatını talep etti. Sanık avukatları ise müvekkillerinin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek beraatlarını istediler. Duruşmanın bitirileceği hatırlatılarak son sözleri sorulan sanıklar, mahkemeden beraatlarını talep ettiler. Daha sonra mahkeme heyeti, karar için salonun dışarı çıkmasını istedi. O sırada sanık Çelebi, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına tepki gösterdi ve oradan ayrıldı, karar açıklandığı sırada da duruşma salonuna geri dönmedi. Sanık avukatları, basın mensuplarından rahatsız olduğu için sanıkların gelmediklerini söyledi.
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçlar hakkında yeterli delil bulunmadığından ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi. Heyet, ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçları yönünden ise suçun işlendiğine ilişkin somut kayıtlara ulaşılamadığı gerekçesiyle beraatlarına hükmetti. Ayrıca sanıkların adli kontrol tedbirlerinin de kaldırılmasına karar verildi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü görevlilerince, ‘Palalı Sabri' lakaplı Sabri Çelebi liderliğindeki suç örgütünün, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerindeki gece kulüplerinde yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırdıkları, kadınların pasaportlarına el koyarak bir yerleşkede zorla tuttukları, buradan özel araçlarla gece kulüplerine götürdükleri ve para karşılığında cinsel ilişkiye zorladıklarına dair bilgiler elde edildiği kaydedildi.
Şüpheli Sabri Çelebi'nin çeşitli suçlardan hakkında 15 ayrı yakalama emrinin bulunduğunun belirtildiği iddianamede, şüphelinin Beyoğlu'nda bulunan bir kuaförün sahibi olduğu, bu kuaförün bulunduğu binanın üst katı ile bu yer altındaki bir iş yerinin bulunduğu binanın üst katındaki yerleşkelerin Apart olarak dizayn ettirildiği, gece kulüplerinde zorla çalıştırılan kadınların ise burada kilit altında zorla tutuldukları ve gece vakitlerinde VİP diye adlandırılan araçlarla gece kulüplerine sevk edildikleri aktarıldı.
Şüpheli Sabri Çelebi'nin pek çok suç kaydı olduğu ve hakkında çıkan yakalama emirlerinden dolayı yurtdışına kaçtığının aktarıldığı iddianamede, örgütün yabancı uyruklu kadınlarını esaret altına alarak insan ticaretinin unsuru olan ‘zorla çalıştırma' yöntemini seçtikleri, yabancı uyruklu şahıslardan haksız kazanç sağladıkları ve bu haksız kazanca yönelik eylemlerini örgüt yapısı içerisinde yürüttüklerinin belirlendiği kaydedildi.
İddianamede, şüpheliler Sabri Çelebi, Mehmet Emin Çelebi ve Müslüm Çelebi'nin ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 104 yıldan 248 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, 6 şüpheli hakkında ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 102 yıldan 244 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede ayrıca, 1 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
Sabri Çelebi'de duruşmadaydı
İstanbul 21.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada celse arası hakkındaki yakalama kararı kaldırılan ve ifade vermeye gelen tutuksuz sanıklar Sabri Çelebi hazır bulundu. Duruşmada tutuksuz sanıklar Kenan Toprak, Engin Aytekin, Hüseyin Çelebi, Mahmut İlter, Mehmet Şirin Ateş ve sanıkların avukatları da hazır bulundu. Duruşmada sanık Çelebi, ekleyeceği bir şeyin olmadığını söyleyerek mahkemeden beraatını talep etti. Sanık avukatları ise müvekkillerinin üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyleyerek beraatlarını istediler. Duruşmanın bitirileceği hatırlatılarak son sözleri sorulan sanıklar, mahkemeden beraatlarını talep ettiler. Daha sonra mahkeme heyeti, karar için salonun dışarı çıkmasını istedi. O sırada sanık Çelebi, kendisini görüntüleyen basın mensuplarına tepki gösterdi ve oradan ayrıldı, karar açıklandığı sırada da duruşma salonuna geri dönmedi. Sanık avukatları, basın mensuplarından rahatsız olduğu için sanıkların gelmediklerini söyledi.
Daha sonra kararını açıklayan mahkeme, sanıkların üzerine atılı suçlar hakkında yeterli delil bulunmadığından ve suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi. Heyet, ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçları yönünden ise suçun işlendiğine ilişkin somut kayıtlara ulaşılamadığı gerekçesiyle beraatlarına hükmetti. Ayrıca sanıkların adli kontrol tedbirlerinin de kaldırılmasına karar verildi.
İddianameden
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Göçmen Kaçakçılığıyla Mücadele ve Hudut Kapıları Şube Müdürlüğü görevlilerince, ‘Palalı Sabri' lakaplı Sabri Çelebi liderliğindeki suç örgütünün, Beşiktaş ve Beyoğlu ilçelerindeki gece kulüplerinde yabancı uyruklu kadınları zorla çalıştırdıkları, kadınların pasaportlarına el koyarak bir yerleşkede zorla tuttukları, buradan özel araçlarla gece kulüplerine götürdükleri ve para karşılığında cinsel ilişkiye zorladıklarına dair bilgiler elde edildiği kaydedildi.
Şüpheli Sabri Çelebi'nin çeşitli suçlardan hakkında 15 ayrı yakalama emrinin bulunduğunun belirtildiği iddianamede, şüphelinin Beyoğlu'nda bulunan bir kuaförün sahibi olduğu, bu kuaförün bulunduğu binanın üst katı ile bu yer altındaki bir iş yerinin bulunduğu binanın üst katındaki yerleşkelerin Apart olarak dizayn ettirildiği, gece kulüplerinde zorla çalıştırılan kadınların ise burada kilit altında zorla tutuldukları ve gece vakitlerinde VİP diye adlandırılan araçlarla gece kulüplerine sevk edildikleri aktarıldı.
Şüpheli Sabri Çelebi'nin pek çok suç kaydı olduğu ve hakkında çıkan yakalama emirlerinden dolayı yurtdışına kaçtığının aktarıldığı iddianamede, örgütün yabancı uyruklu kadınlarını esaret altına alarak insan ticaretinin unsuru olan ‘zorla çalıştırma' yöntemini seçtikleri, yabancı uyruklu şahıslardan haksız kazanç sağladıkları ve bu haksız kazanca yönelik eylemlerini örgüt yapısı içerisinde yürüttüklerinin belirlendiği kaydedildi.
248 yıla kadar hapis cezası talep edildi
İddianamede, şüpheliler Sabri Çelebi, Mehmet Emin Çelebi ve Müslüm Çelebi'nin ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 104 yıldan 248 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.
İddianamede, 6 şüpheli hakkında ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma', ‘insan ticareti yapma' ve ‘bir kimseyi fuhuşa teşvik etme veya yaptırma veya aracılık etme veya yer temin etme' suçlarından toplamda 102 yıldan 244 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
İddianamede ayrıca, 1 şüphelinin ise ‘suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma' suçundan 2 yıldan 4 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması talep edildi.